28 Aralık 2009 Pazartesi

Gelenek ve Göreneklerimiz

Genel Olarak: Toplumun yaşayış alışkanlıkları, dünya görüşleri hakkında bize bilgi veren en sağlam kaynaklar, şüphesiz o toplumun gelenek ve görenekleridir. Bunlar halk kültürünü kuşaktan kuşağa canlı olarak iletirler. Kahramanmaraş’ta bu durum canlılığını muhafaza etmektedir. Ancak zamanla o güzelim gelenekler hurafe haline gelmektedir. Bütün düğünlerin Çarşamba günü başlaması, çamaşır yıkamanın yalnız Salı ve Perşembe günü olması, bir kimsenin bir yere giderken ilk adımını sağ ayakla, yapacağı bir işe sağ elle başlaması, Cuma günü yolculuğa çıkılmaması, yeni doğum yapmış bir kadına albasmaması için yatağının altına soğan, sarımsak ve bıçak koymaları, bir kimse evden yolculuğa çıkarken arkasından bir kova su dökmeleri ve balkonun bir köşesine ayna koymaları… Bahtaçmak (Evlenemeyen kız ve erkeklerin bahtlarını açmak) için çarşaflı bir kadın Cuma günü Caminin kapısı önünde bekler, Cuma Namazından ilk çıkan adama elindeki kapalı kilidi açtırır. Kendi inançlarına göre artık o bekârın bahtı açılmış olur. Yeni yapılan bir evin damının ön kısmına nazar olmasın diye geyik boynuzu takarlar. Zifaf gecesi gerdeğe giren damat ve gelin kapıdan içeri girerken hangisi daha önce diğerinin ayağına basarsa evlilik hayatı boyunca ayağa ilk basan aileye hâkim olmuş olur. Kahramanmaraş halkı inanç ve geleneklerine çok bağlıdır. Bilhassa kadınlar bunlara çok önem verirler. Kahramanmaraş’ta kadınlar arasında kurşun dökme yaygındır. Bir kimseye nazar olmaması için kurşun döktürülür. Bir kimsenin yakın geleceğini bilmek için su içine kurşun attırılır.Kahramanmaraş’ın kendine has adetlerini, gelenek ve görenekleri eminizki ilginizi çekecektir.Bir halk kültürünün büyüyerek ne denli güçlü bir kültür oluşturduğunu göreceksiniz ve şehrimizin bu denli büyük bir kültüre sahip olan ender şehirlerden biri olduğunu bir kez daha anlayacaksınızFolklorik DeğerlerGiyim,

Elsanatları Ve Halk Oyunları

Kahramanmaraş’ta eskiden kullanılan yöresel kadı kıyafeti; Başta renkli veya beyaz poşu, sırtta üç etekli zıbın fistan, cepken, (Fermane) belde kuşak, ayakta topuklu kunduradan oluşmaktadır. Yöresel erkek kıyafeti ise; Başta poşu, keçe ve külah, sırtta renkli mintan üzerinde sırma ve simli cepken, belde simli silahlık, ayakta bordo siyah şalvar, çizme veya yemeni ayakkabı ve çoraplardan oluşmaktadır. Eskiden erkeklerin birçoğu sahtiyen ve gönden yapılmış çizme, postal çarık giyerlerdi. Kadınlar ise sahtiyen ve gönden yapılmış “Gülşeftali” veya sarı renkte ökçeli nalçalı “Edik” kaluç kundura giyerlerdi. Çoraplar ise yünden veya keçi kılından yapılmış dizleme idi.


Kurulum Tarihi : 21/03/2008 • 11:53 AM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder